Adsense

26 Kasım 2014 Çarşamba

Yapıldığı yılın en iyi filmleri

1957 , 12 kızgın adam

Öz babasını öldürmek suçuyla yargılanan bir gencin suçlu olup olmadığını mahkemede tartışan 12 juri üyesi,tüm film tek bir odada ve 12 oyuncu ile geçerken hiç sıkılmıyorsunuz.

1969 midnight cowboy




Filmde Angelina Jolie'nin babası Jon Voigh ve Dustin Hoffman birbirine zıt iki karakterin değişik maceralarını anlatıyor.

1972-1974 Godfather



"Ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım" ve "Dostlarını yakın tut ama düşmanlarını daha yakın tut" gibi replikleri lügatımıza ekleyen efsane..

1975  Guguk Kuşu



Üç dalda oscar kazanmıştır film ve bir kitaptan uyarlamadır.
Kesinlikle izlenmeye değer..

1976 taxi driver


Adam taksiciyi oynuyor,sanırsın aynı taksici..
De Niro harika bir oyunculuk göstermiştir bu filmde..


1979 escape from alcatraz




imdb'nin sitesindeki en birinci film olan esaretin bedeli bu filmden esinlenerek yapılmıştır.


1980 the shining



Bu filmle ilgili çok fazla ayrıntıya burada yer verilmiştir.

1982 scarface



Kült olmuş başka bir film.

1989 the batman



Senaryo belli,Gotham City'nin belası Joker ve Batman arasındaki aşk üçgeni anlatılıyor ama biraz eski bir zamanda.

1991 kuzuların sessizliği




Genç ve hırslı polis starling bir caniyi yakalayabilmek için başka bir caniden yardım almak zorundadır,olaylar gelişir.

1992 a few good men



Askeri mahkeme ve hukuk üzerine yapılmış oldukça başarılı bir film.

1993 Schindler'in Listesi 



Savaşların iç yüzünü gösteren,savaşların asıl faturasını kimlerin ödediğini gösteriyor bize.

1994 esaretin bedeli




tüm zamanların en çok puan alan filmi,hapishane konulu güzel bir film.

1995 cast away



uçağın düşmesiyle  ıssız bir adaya düşen adamın hayatta kalma macerası ve adada geçirdiği süreden sonra hayata ayak uydurma çabası..



1999 fight club 





düzene başkaldıran ve tabuları yıkmak isteyenlerin filmi,sorgulatan,düşündüren felsefik bir film

2000 bir rüya için ağıt



uyuşturucu denen illet ve zararlı her türlü maddenin insanda yol açtığı tahribatları daha yakından görebilirsiniz

2001-2002-2003 yüzüklerin efendisi




Fantastik bir hikayesi , kurgusu ve ilginç karakterli olan bu yapımda rekorlar kırmış çok beğenilmiştir.


2002 the pianist




ikinci dünya savaşı sırasında yiyecek ekmek bile bulamayan bir yahudi genç bir piyanistin ailesinden,sevdiği kadından herşeyden ayrı kalarak hayatta kalma mücadelesini anlatıyor.
"+Durun,ateş etmeyin ben Polonyalıyım."
"-O halde neden o Alman montunu giyiyorsun"
"+Üşüyorum."

2003 Karayip korsanlari - Siyah inci'nin laneti 



Kaptan Jack Sparrow işte izlenir..

2005 v for vendetta



Maskesi maskotu olmuş hala günümüze etkisi olan siyasi protesto içeren bir film.
"Bu maskenin ardında bir fikir var,fikirler kurşun işlemez"

2006 the prestige



iki sihirbazın birbirlerinin numaralarını çalma ve hırslarına yeni düşmeleriyle gelişen olaylar vs..

2008 batman : the dark knight



1989 Batman'inin yeni versiyonu ve değişmiş ve gelişmiş hali..

2009 the hangover



akşamdan kalıp felekten bir gece çalmış 3 matrak adamın tek derdi dün gece ne yaptıklarını öğrenmek ve düğüne yetişebilmek..
Sakallı kısa boylu olanı çok seveceksiniz..

2010 inception



başkalarının rüyalarına girip fikirlerini çalma mesleği olan bir adamın hikayesi
rüya içinde rüya..

2010 siyah kuğu



Nina'nın bir gösteride başrol alabilmek için çok uğraşır,o kadar çok uğraşırki başına neler neler gelir,inanılmaz bir hırs ve öfkesine yenik düşer.


ingilizcede sık kullanılan kalıplar

you out of your mind - aklını mı kaçırdın , kafayı mı yedin
are you okey,you are okey - iyi misin ?
everythings gonna be okey,its gonna be okey, - herşey güzel olacak,düzelecek
you kidding me - dalga mı geçiyorsun , taşak mı geçiyorsun
take it easy - sakin ol
leave me alone : bırakın beni , beni yalnız bırakın
i got your back - arkanı kolluyorum,arkandayım
i own you an apoligize - sana bir özür borçluyum
past away - vefat etti , öldü
you are own your on - başının çaresine bak , tek başınasın 
awkward - garip,uygunsuz
you cant be serious - ciddi olamazsın
grab a chair - çek bir sandalye
whore,slut,bitch,hooker : orospu,sürtük,kaltak,fahişe(hayat kadını)
fagot - ibne
this is suicide : bu bir intihar
cocksucker - alet emici diye çevrilmesi saçma kaçacağından pezevenk,ibne,götveren diye çevrilebilir.
shut your mouth,shut up : kapat ağzını,kapat çeneni,kes sesini 
shut the fuck up : kes lan sesini
fucked up : sıçtık,batırdık
im gonna shit : sıçacağım,sıçmaya gidiyorum
i got it - hallettim,tamamdır
you got it - hallettin mi , çektin mi ( fotoğraf ) 
figure out,handle it : üstesinden gelmek
you must be crazy : çıldırmış olmalısın









22 Kasım 2014 Cumartesi

The Shining , Reenkernasyon ve Kızılderili katliamı

Jack Nicholson'ın başrolünü oynadığı 1980 yapımı gerilim türündeki filmin yönetmeni Stanley Kubrick,çocuk oyuncu Danny Lloyd ve onun annesi rolündeki oyuncu Wendy Torrance hakkında birkaç garip şey yazmak istedim.




İlk önce Stanley Kubrick'in kızılderili katliamına gönderileri ile başlıyor film
en sonunda görünen resim ise reenkernasyon mu lan acaba diye düşündüyor bizleri..

Filmin başında Jack Nicholson arabasıyla dağların tepelerin arasından geçip Overlook oteli'ne varıyordu.


Başka bir yerden yeni bir yere gelen adam,yani Jack Nicholson abimiz,dizideki adıyla Jack Torrance amerika kıtasını keşfeden avrupalıları,Overlook otel ise amerika kıtasını temsil etmektedir.
Otelin ismi zaten üzerinde durmamak,görmezden gelmek,üstünkörü bakmak gibi değişik anlamlara gelmektedir.Bu otelin adının Overlook olması raslantı değil,görmezden gelinen amerikayı keşfedenlerin yaptığı kızılderili katliamına göndermedir.



Filmde görülen halisünasyonlarda,kapıların arasından fırlayan çok miktarda kan kızılderililerin kanını temsil eder.

Overlook oteli Colarado eyaletinde bir dağın eteklerine kurulmuştur.
Bu dağın etekleri kızılderililerin eskiden yaşadıkları yermiş.



Böyle bir gerilim filminin içine neden bu tarz mesajlar yerleştirmiş Stanley Kubrick anlamadım keza filmin konusu ile uzaktan yakından alakası olmayan bir olaydır.

Film çok ağır ilerlediği için ben sıkılmıştım izlerken,ilk bir saatini bir gün diğer saatini ertesi gün izlemiştim.
Hatta sıkıldığım için olay örgüsünü unuttum ve buna rağmen bu film benim en sevdiklerim arasında,nedeni ise Jack Nicholson ve o ufaklık Danny Lloyd,tabi şimdilerde 40 yaşlarında..

                

Jack Nicholson'ın bu filminden özellikle 3 sahnesini defalarca izlemiş biriyim.Belki yüzlerce kez ve her izlediğimde de Jack Nicholson'a olan hayranlığım artıyor,bu adam kesinlikle oyunculuk için yaratılmış diyorum.

Daktilonun başında iken karısı Wendy'e siktir çektiği,
Karısı elinde beyzbol sopası ile aşağı geldiğinde onunla konuşması, ( as soon as possible diye taşak geçmesi beni öldürmüştür )
ve balta ile odaya girip , Wendy,Im Home ve Here's Johnny dediği sahneleri yüzlerce kez izledim.
Ama filmin tamamını sadece 1 kez izledim.
Yine diğer önemli sahneleri de 3 er 5 er 10 kez izlemişimdir.

Filmin üç ana karakteri baba Jack Torrance,ana Wendy Torrance ve onların küçük çocukları Danny Torrance



Jack Torrance kışın kardan dolayı ulaşımın yapılamadığı bir otelde korucu olmayı kabul etmiş bir yazardır.Aslında öğretmendir ama konuyla alakası yok öğretmenlik yapmıyormuş zaten.Korucu olarak yalnız ve sessiz bir ortamda kitabını bitirmek isteyip başaramayan bunun yerine gerek yalnızlık,gerek oteldeki kötü ruhlar yüzünden kafayı yiyen bir adamdır.Karısı Wendy Torrance,böyle bir karıya sahip olunca Jack abinin kafayı yemesini de normal karşılamak gerekir.



Wendy Torrance,safinaza benzediğini siz söylemeden önce aynı yıl içinde Temel Reis filminde gerçekten Safinaz rolünü oynadığını söyleyeyim.
The Shining filminde hareketleri,jest ve mimikleri olmamış dedirtti bana ama Jack Torrance rolünü fazlasıyla yerine getiren Jack Nicholson idare eder konumuna çıkardı benim için Wendy karakterini.
O son sahnelerde dehşete kapılışı,çığlıklar falan herşey iyi iken merdivenlerden inip çıkıp danny'i aradığı sahnelerdeki el kol hareketleri çok amatörceydi.Filmde 2.09.28 saniyede,resimden tam anlaşılmaz elinizde film varsa bakarsınız.



Danny Lloyd , filmdeki adıyla Danny Torrance
Danny Lloyd 7 yaşında bir çocukken 1980 yılı idi.
Danny Lloyd filmin çekiminde iken konusu hakkında birşey bilmiyormuş ve bunu birkaç yıl sonra öğrenmiş
Danny Torrance psişik yeteneklere sahip bir çocuk,benzer yetenekleri olan bir diğer kişi otelin aşcısı ile aralarında bir çekim olmuş ve aşcı Danny'in yeteneğini farketmiştir.




Aşcı Danny'e annnesini Doc diye seslendiğini söylemeden bilmiştir.
Aşcı ve Danny kötü ruhları hissetmiş etkilenmişlerdir.
Danny oteldeki kötü ruhları,ambiyansı ilk günlerden farketmiş,
öldürülen kızların odasını , ( 237 )



öldürülen kızları,




ve onların ölü bedenlerini,




görmüştür Danny.
Danny Torrance'in hayali bir arkadaşı Tony vardır.Danny'nin söylediğine göre onun ağzının içinde yaşıyor.
Danny bu filmden sonra,o kadar iyi bir performans göstermesine rağmen başka hiçbir dizi-filmde rol almamıştır,söylenene göre doğduğu kasabada öğretmenlik yapmaktadır.

nerden..





nereye..




Otelin büyüsü Jack'i rahat bırakmamaktadır.
Zaten yalnızlıktan iyice bunalmıştır.Bu sırada hayaller görür.
Otelde bir partinin içinde bulur kendini,sonra bir garson adam üzerine içki döker daha sonra temizlemek için lavoboya giderler.



Jack bu garson adamın kendisinden önceki kızlarını ve karısını öldüren otel korucusu olduğunu anlar çünkü onun resmini daha önce gazetede görmüştür ve ona söyler.



Jack'in otelin eski korucusu olduğuna inandığı adam yani Bay Grady inkar etmektedir.




Ama Jack abi emin , iddasını yineliyor,bekçi sensin diyor..





Bay Grady ise kendinden daha emin ve ;



Burada hep bekçi olan sizsiniz diyor.
Hep;bu cümle çok önemli.
Filmin sonundaki herkesin meraklandığı o resimle de bağlantılı ve o resimi de açıklıyor.


Bu sözlerin üzerinde Jack şaşıp kalırken Bay Grady sözlerine devam ediyor.




oğlunuz içeriye dışardan birini getiriyor ?



kim ?



bir zenci..
aşcı
nasıl
oğlunuzun büyük bir yeteneği var
gücünü size karşı kullanmak istiyor

Dışarıdan birisini getirmek istiyor derken Aşcı Danny'nin enerjisini hissediyor,yani Danny bu psisik yeteneği ile oteldeki tehlikeyi aşcıya haber vermiş oluyor,kontak kuruyorlar,Grady bundan bahsediyor.
Daha sonra da zenci aşcı Danny'i hissedince atlıyor uçağa geliyor otele.

bu sözler Jack üzerinde etkisini gösteriyor
huysuz bir çocuk diyor sinirlenerek

Annesi yüzünden,eşim herşeye burnunu sokuyor diyor Jack
bunun üzerine grady ;
onlara iyi bir ders vermelisiniz diyor.
daha da ötesi diyerek iyice kanına giriyor Jack'in
karım ve kızlarına yaptıklarını söylüyor ve Jack'i ele geçiyor Grady

Bu sıralarda ise zavallı Wendy kaçma planları yapıyor,ki olanlardan huzursuz oldu,otelde birilerinin olduğunu düşünüyordu ve haklıydı.
Yalnız değillerdi otelde.
Danny'de iyi değildi.
redrum,redrum diye geziniyordu ortalıkta,annesi duruma anlam veremiyordu tabi redrum nedir bir anlamı yok
ama buna rağmen dublajda çocuğa kızıl şerbet dedirtmişler,
peki neden redrum diyor..

işte cevabı ;

Aynadan yansıması murder ; cinayet anlamına geliyor.

burdan izleyin


Filmin en can alıcı sahnesi ise beyzbol sopası ile aşağı gelen Wendy'i sorularıyla korkutan Jack'in sahneleriydi.
Bu sahneleri izlemelisiniz. ( have you ever thought about my responsiblities )

Bunlar da parody yapmışlar,güzel olmuş




Jack etkisiz hale bırakılıyor Wendy tarafından ve kilere kilitleniyor,Bay Grady'nin ruhu onu verdiği sözü yani karısı ve çocuğuna bir ders vermesi şartıyla çıkarıyor
ve o meşhur Jack Nicholson balta ile sahneye giriyor.
Bir efsaneye göre dünya tarihinin en çok tekrar alınan sinema sahnesidir.
Stanley Kubrick 100 lerce kapı kırdırmıştır Jack abimize ama uğraşlar sonuç vermiş,çekilen zahmete değmiş ve muhteşem bir sahne çıkmıştır ortaya..

Jack tam kapıyı kırıp Wendy'i doğrayacakken otele zenci aşcı girer.
Jack onun geleceğini biliyordu,çünkü Grady söylemişti,oğlu Danny sayesinde aşcı birşeyler farkedip otele varmıştı.
otele de kar arabasıyla gelen aşcı,Jack abimiz tarafından hunharca katledildi
Jack Nicholson'ın o sahnedeki yüz ifadesini görünce dünyada kaç tane oyuncu yüzüne bu ifadeye verebilir diyor insan.

Sonra Danny'nin peşine düşüyor Jack,
Wendy'nin sakatladığı ayağıyla Danny ile mücadele edemeyip yakalayamıyor onu
ve donarak ölüyor adamımız.

Doğramak istediği karısı ve çocuğu da gidiyor aşcının getirdiği snowcat ile otelden ayrılıyor.
Ama film burda bitmiyor,
Kubrick bize yavaş yavaş bir resmi yaklaştırıyor filmin en sonunda




Bu resimi gösteriyor önce Kubrick bize yavaş yavaş
sonra kamerayı aşağı indirip
ve 1921 yılını sokuyor gözümüze..
yani Jack Torrance 1921 yılında da ordaydı,
Grady ona ; Bekçi hep sizdiniz demişti
Yani Jack aslında hiç bilmediği bir otele gelmemişti,aynı otelde daha öncede çalışmıştı..
Ama reenkarnasyonda beden değişir,öldükten sonra ruhun başka bir bedene girer,yani inanış böyle fakat buradaki sorun beden aynı
belki de bunu seyirceye gösterecek başka bir yol yoktu,ruhunu koyamazlardı fotoğrafa
ki kesin ihtimal değil ama Jack Torrance öldükten sonra dirilmiş,tekrar aynı bedeniyle başka bir insan olarak yine Overlook Hotel'e gelmiştir.Ya da Jack ölmüş ama aynı beden ve aynı insan olarak tekrar aynı otele gelmiştir,ya da hiç ölmemiştir Jack mutanttır.








Amerikan İngilizcesi küfürleri

Fuck Yourself 
genelde kendini becer olarak çevrilir ki anlamı da budur.

Bite me
ısır beni,ye beni gibi anlamlara çıkan "hadi oradan" der gibi denilen küfürümsü.

Cocksucker
Amerikan kültüründe blowjob çok yaygın bir sohbet konusu olduğundan küfürlere işlemesini de olağan karşılamak gerekir.
Cock : yarrak , Suck : emmek , Sucker : emici ; cocksucker ; yarrak emici
bir defasında çük emici,çük emiciler diye çevrildiğine sahit oldum üstat JACK NİCHOLSON tarafından söylenmişti.

Kiss my ass
Heralde en garip olanı budur.Götümü öp anlamına gelse de kıçımı ye olarak çevrilmesi daha uygun.
"Götümü öp !"Bu ne lan , götümü öp diye çevrilir mi.
Götümü öp diye çevirirsen en garip olanı olur ama kıçımı ye bizde de kullanılıyor , kıçımı ye daha uygun gibi

Ass hole 
Göt deliği anlamına gelir,göt herif olarak çevrilmiş bir yazı görürseniz "ass hole" denmiştir.
Bazen pislik olarak da çevrilir ki Hancock filminde bu küfre özel ağırlık vermişler,süper kahramanımız hancock asshole denmesinden nefret ederdi ve kendisine asshole diyene say it again der ve haddini bildirirdi.Hancock'u çeviren kimse pislik diye çevirmiş.

Go to hell
Aslında küfür değil ama küfür gibi,bizde cehenneme kadar yolun var deriz buna benzer,filmlerde de Allah belanı versin diye çeviriyorlar.

Shut the fuck up
Sus lan amına goduğum gibi birşey.

Son of a bitch
Bizdekiyle birebir aynı ,orospu çocuğu anlamına gelir.

Bastard
Piç demek.

Faggot
Bu da gaylere eşcinselere denir ibne demektir.

Pimp
Karı pazarlayan,pezevenk

Bullshit ( holy shit başka türevi )
Boktan,saçmalık.

Fucked up
Batırmak,berbat etmek sıçmak

Damn it
Lanet olsun

Suck my dick
Çok derler,ama aynı anlamla çevirmezler özellikle dublaj yapılıyorsa bu kelime geçince lanet olsun sana,defol burdan gibi cümlelerle çevirirler.

Motherfucker
Son of a bitch'in diğer türevi